Blog


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία

Nerden başlasam nasıl anlatsam
Belki de sözlerim boşluğunu kanatır
Bugün yeni bir gün açtım perdemi
Alnımda pencerenin buz gibi soğukluğu

Kırdığım aynalarda kan rengi sorular..

Ben gecelerin saçında seni ördüm
Birikmiş yalnızlığımdan sana öyküler sundum
Seç al birini nasılsa bir yazan var
Hepimiz bir başkasının öyküsünde tutsak

Kalbinin savaşında ben yanlış kahraman..

Yaşam bize sunulan tek kişilik bir oyun
Yarın kapı altından bırakılan mektup
Seç al birini bak yerimize düşünüyorlar
Hepimiz bir başkasının yalanına ortak

İnancın savaşında biz tutsak kahraman..

Murat ÇELİK.


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία


Kurbağalara bakmaktan geliyorum
Dedi Yakup, bunu kendine üç kere söyledi
Masalarda oturmuşlardı. Ben oradan geliyorum
Yazı makineleri, kağıt sesleri
Ben oradan geliyorum.

Önce bir kenarda durdum, hiç kimse beni çağırmadı
Sonra bir yer bulup oturdum. Hadi bir sigara iceyim dedim
Olmaz, dedi mubaşir kıliklı kurbağanın biri
Belli ki yeni tıraş olmuştu, bana yakasından bir kopça eksik gibi geldi
Öyleyse peki, dedim, ayağa kalktım, şöyle bir duvara dayandım
Bu kez de duvarlarda sanki duvarca bir sözdizimi
Olmaz ki, Yakup!
Peki Yakup ne yapsın, bu aklımdan bile geçmedi
Herkesin durduğu bir yere gittim. Ben Yakup
Ya onlar kimdi
Aralarına aldılar beni. Artık…


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία

Sabrı anlat bana...
Mağlubiyetlere dayanmayı öğret ruhuma
Bir ışık yak aydınlansın ufuklarım
Söyle ne vâkit sona erer bu amansız sınanma?

Özlemi anlat bana...
Göğünde kanat çırpan vuslat kuşları
Nereye konarlar yorulduklarında?
Ayaz yemiş sevdaların bakışlarındaki
Ümitsiz ümitleri anlat.
Yalnızlığın dili olsaydı sormazdım sana...

Sevgilerin nihayetini anlat...
Nasıl biter bir sevda?
Yakıp, yıkılan umutların külleri
Nereye savrulur sonunda?
Ben sustukça sen anlat...
Hüzünlerine geldim,
Bir damladan derya yaptığım hasret
Ve
Dinmek bilmeyen bir sancıyla.
Al kat acılarımı acılarına...

Hep vuslatı düşünürken savruldum
Yüreğimin esir rüzgârlarıyla.
Hayat körebe oyunuydu
Sobelendim yaşanmamışlıklara.

Anlat, merak ediyorum
Her zaman ışık var mıdır, tünellerin ucunda?


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία

Avrupa'nın ünlü sanat merkezilerinden birinde, çocuğun biri, vitrinde çok hoş bir tablo görür.

Tablonun bedeli oldukça yüksektir.



Çocuk bu tabloyu annesinin yaklaşan dogum gunune almayı ister.

ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdigi tum para ile mağazaya gider.



Sanslıdır ; tablo hala satılmamıstır. Iceri girer , tabloyu bir süre yakından izledikten sonra

resmi yapan sanatcıyı bulur. ve

" Annemin dogum gunu icin bu resmi satın almak istiyorum . Ama herseyim , tüm param bu kadar " der.



Ressam bir sure dusundukten sonra resmi paketler ve cocuga satar.

Cocuk paketini alır ve tesekkur ederek cıkar.



Magazada adamın arkadasları da vardır. ve saskın…


26.12.2009
tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία

Şimdilerde üzerine kırılacak eşya yazılabilecek tek şey umutlarım. Oysa bir zamanlar sevgimin bile kırılmasından korkardım. Bundan ötürü, bu güne kadar çok kalp kırdım belki. Ama kırdığım bütün kalplerin ortak bir yanı vardı, hepsi kırılgandılar. Seni kırmaktansa hiç korkmadım. Çünkü zaten kırıktın, kırılacak bir yer ...kalmamıştı kalbinde...Her bir sevgiliden gidişimde (ki onlar gönderdiklerini sandılar) bir şehri de terkettim aynı zamanda. Bütün sevgililerim sadece kelimelerle "kal" dediler. Ağzını kullanmadan kal diyenine rastlamadım açıkçası...Bir sevgiliden her gidişimde, bir şehirden de gittim sanki. Hiç kalamadım büyük şehirlerde. Uzak ve küçük kasabalar çekti beni hep. Ve her kadın bir şehirdi zaten bende.Bir sevgiliden (şehirden)…


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία


Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına
inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat
olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve
yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme
yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen
kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya
hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı
neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
karsılaşabilirsin.. İki ucu keskin bıçaktır bu
işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla
yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici
sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "Şunu
yapmadın" diye cevap verecektir.

Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir…


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία

Sözlerin siyah gece gibi
Konuşturdun bütün siyah kelimeleri
Zehrini akıttın bugün içime
Damarlarımda dolaşıyor sözcüklerin
Söküp atamıyorum
Gözlerinde ki kin geliyor önüme
Unutamıyorum
Bütün bitişleri sen seçtin
Terk edişler senden
Gidişler senden
Dönüşler senden
Neden
Bu öfke
Niye bu kinin
Anlamıyorum
Neden, neden
Bu kabullenmeyişin
Her dönüşünde bir
Her dönüşünde bir evet duyacağını biliyordun
Her gelişinde kucak açılacağını biliyordun
Artık yok vazgeçtim
Seni kabullenişlerimden

Duruşun da bir kırgınlık
Bakışın da bir öfke, kaçırıyorsun...
Omuzlarında kaldıramadığın ağırlık
Sözlerin her biri mızrak
Bütün siyahların dökülüyor ortaya
Gece siyah gözlerin gibi
Gözlerin siyah gece gibi

hoşnutsuz esen rüzqar
Firari doLunay
NemLi qeCe kOkusu…


tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία

En çocuk yerinden başlamalısın hayata.
Hep baharlara yelken açmalı gönül gemin.
Ve her mevsimin içinden geçtiği bir yürek olmalısın.
Geceye dökülen birkaç umut biriktirmelisin avuçlarında.
Sonra işaret parmağından uğur böcekleri uçurmalısın: çocuk umutların ve masum tebessümlerin ülkesine.

En çocuk yerinden başlamalıymış hayata.
Hep bir ümit taşımalıymış yüreğinde, en umarsız zamanlarda bile.
Tarihleri unutarak bazen, uzak iklimlerin sevdalara seslendiği yerde uyanmalıymış.
Ve bazen akşam karanlığına karışan ağustos böcekleri eşliğinde sevdalı türküler tutturmalıymış. Büyülü bir coğrafya olmalıymış yaşadığın kent.
Ve bu kentin kıyısına kurulmalıymış yaşamın.

Bilmem, ne kadar olmuştur yüreğimizdeki yargıç ruhuyla kendimizi yargılamayalı !
Ne kadar olmuştur, günlük telaşlardan başımızı kaldırıp hayatın ön yüzünde, görünür bir…


20.10.2009
tabutabi
44, Çankaya, Τουρκία





Hızlı İnek


Adamın biri otomobiliyle şehirler arası yolda gidiyormuş yol kenarında bir köylünün otostop yaptığını görmüş, yanında bir inek olan köylü geçen araçlara durmaları için el ediyormuş. Durumu merak eden adam köylünün yanında durmuş;

-Hayırdır hemşerim,ne tarafa gideceksin?

-ilerdeki kasabaya kadar beyim,

-iyi ama bu inek ne olacak?

-o önemli değil beyim arka tampona bağlarız o gelir.

Bu duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya almış. İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar. Araba yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü;…


Blog
Τα blogs ενημερώνονται κάθε 5 λεπτά